Son yıllarda Türkiye'de bireysel emeklilik sistemine (BES) olan ilgi giderek artıyor. 2023 verilerine göre, 17,36 milyon kişi Türkiye'deki bireysel emeklilik sistemi içerisinde yer alıyor. Bu rakam, vatandaşların geleceğe yönelik tasarruf yapma ve emeklilik dönemlerinde daha güvenli bir yaşam standardı sürdürme arzusunu net bir biçimde gözler önüne seriyor. Bireysel emeklilik sistemi, devlet destekli olması ve sağladığı avantajlarla birçok birey için cazip bir seçenek haline gelmiştir.
Bireysel Emeklilik Sistemi, kişilerin emeklilik dönemlerinde finansal güvence elde etmeleri amacıyla kurulan bir tasarruf sistemidir. Bu sistem aracılığıyla, bireyler belirledikleri süre boyunca belirli bir miktar para biriktirir ve bu birikimler, emeklilik döneminde belirli bir gelir sağlamaya yardımcı olur. Bunun yanı sıra, bireysel emeklilik sistemi, devlet tarafından verilen teşvikler sayesinde de önem kazanır. Birinci seferde yapılan katkı payı üzerinden devlet katkısı sağlanması, bireylerin daha fazla tasarruf yapmalarına olanak tanır.
Türkiye'de 2017 yılından itibaren Zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi'nin (ZBES) devreye girmesiyle birlikte, daha fazla vatandaşın bu sistemden yararlanması sağlandı. Çalışanların maaşlarından otomatik olarak kesilen katkı payları, bireylerin tasarruf alışkanlıklarını artırırken, aynı zamanda toplumsal refah seviyesini de yükseltmeye katkı sağlıyor. ZBES sayesinde bireyler, emeklilik dönemlerinde geçimlerini sağlarken, devlet de toplum genelinde ekonomik yükü hafifletmiş oluyor.
Türkiye'deki bireysel emeklilik sisteminin en büyük avantajlarından biri, katılımcıların yaptıkları tasarruflar üzerinden devlet tarafından sağlanan %25'lik katkıdır. Bu, her bir bireyin emeklilik hesaplarına önemli bir ek katkı sağlar. Örneğin, eğer bir birey her ay 1.000 TL katkı payı yatırıyorsa, bu miktarın yanı sıra devletten 250 TL ek katkı alacaktır. Böylece yıllar içinde biriken tutar katlanarak artmış olur.
Ek olarak, bireysel emeklilik sisteminin esnekliği de dikkat çekicidir. Katılımcılar, ihtiyaç duyduklarında birikimlerini belirli oranlarla çekebilir, bu da acil durumlar için bir güvence sağlar. Bununla birlikte, sistemden en az 10 yıl boyunca, emeklilik tarihine kadar çıkış yapmamak kaydıyla, var olan birikimleriyle birlikte belirli bir yaşa geldiklerinde düzenli bir gelir elde etmeye başlarlar. Bu yaklaşım, uzun vadeli düşünmeyi teşvik ederken, tasarruf etme alışkanlıklarını da pekiştirir.
Tüm bu avantajların yanı sıra, bireysel emeklilik sistemi, kişilerin mali okuryazarlık seviyelerini de artırır. Bireyler, emeklilik planlaması yaparak tasarruflarının nasıl yönetileceğini öğrenir ve gelecekteki mali hedefleri için sağlam bir yol haritası çizerler. Bu durum, vatandaşların yalnızca emeklilik dönemi için değil, aynı zamanda mevcut mali durumlarını iyileştirmek için de stratejiler geliştirmelerine yardımcı olur.
Sonuç olarak, Türkiye'de 17,36 milyon kişinin katıldığı bireysel emeklilik sistemi, bireylerin tasarruf yapmalarını teşvik eden, mali güvence sağlayan ve ekonomik yükü paylaşan bir yapı olarak öne çıkıyor. Devlet destekli teşvikler, esnek çekim seçenekleri ve bireylerin finansal okuryazarlığını artırmasıyla, bireysel emeklilik sistemi gelecekte daha da geniş kitlelere ulaşmayı hedefliyor. Bu sistem, doğru planlama ve disiplinle yönetildiğinde vatandaşların refah düzeyini yükseltmeye yönelik önemli bir adım olacaktır.