Kuzey İrlanda'nın geçmişi, çoğu zaman toplumsal çatışma ve etnik kimlik üzerinden şekillenmişken, son dönemde yaşanan bir olay, bölgedeki gerginliği bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Birkaç gün önce gerçekleştirilen bir etkinlikte, mülteci dramını temsili olarak canlandıran kuklaların yakılması, yerel halkın ve sivil toplum kuruluşlarının sert tepkisini çekti. Özellikle, bu etkinliğin "şenlik ateşi" adı altında yapılması, yaşanan olayın ciddiyetini daha da artırdı ve bölgedeki mültecilere yönelik olumsuz algıları körükledi.
Etkinlik, yerel bir halk festivali olarak planlanmıştı. Ancak festivale damgasını vuran olay, etkinlikte sergilenen temsili mülteci botunun içindeki kuklaların ateşe verilmesiyle gerçekleşti. Kuklalar, mülteci krizinin getirdiği acı ve dramı sembolize etmek amacıyla tasarlanmıştı. Ancak bu sembolizmin, yanlış bir şekilde mizah olarak algılanması ve bir hedef haline gelmesi, özellikle sosyal medya kullanıcıları tarafından eleştirildi. Birçok insan, bu tür bir gösterinin, mültecilere yönelik önyargıları beslemekten başka bir işe yaramadığını savundu. Kürt mülteci babası Aydın, "Bunu görünce içim cız etti. Biz insanız, biz de birer hayat hikayesine sahibiz" diyerek yaşadığı duygusal çöküntüyü dile getirdi.
Olaydan sonra bölgedeki sosyal medya platformlarında büyük bir tartışma baş gösterdi. Bazı kullanıcılar, organizatörlerin cezalandırılması gerektiğini savunurken, bazıları da menfi durumların mizaha dönüştürülmesinin ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilebileceğini iddia etti. Ancak çoğu kişi, bu durumun sadece mültecilere değil, Kuzey İrlanda’nın toplumsal yapısına olan etkilerini de sorgulamaya başladı. Bir sosyal medya kullanıcı, “Bir toplum hangi değerleri benimsiyor? Gelişmiş bireyler mi yoksa nefret kültürü mü?” sorusunu gündeme getirdi.
Etkinlik sırasında yaşanan bu olay, Kuzey İrlanda'da halihazırda var olan bölünmeyi ve kutuplaşmayı derinleştirirken, hükümet üyeleri ve yerel yöneticiler de açıklamalarında olayın ciddiyetine dikkat çekti. Kuzey İrlanda Başbakanı, "Herkesi kucaklayan bir toplum inşa etmemiz gerekiyor" diyerek, artan ırkçılığa karşı net bir duruş sergiledi. Bu açıklama, toplumda bir nebze olsun rahatlatıcı bir etki yaratsa da, pek çok kişi bu tür olayların önlenmesi için daha fazla önlem alınmasını talep ediyor.
Sonuç olarak, Kuzey İrlanda’da yaşanan bu olay, sadece bir eğlence faaliyeti olarak kalmadı; aynı zamanda bölgedeki mülteci sorununu bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Toplumun bir kesiminin bu tür eylemleri bir gösteri aracı olarak görmesi, başka bir kesimi derinden yaraladı. Mülteci krizinin yaşandığı bu günlerde, insanların birbirine saygı göstermesi, empati yapması ve hoşgörülü olması daha da önemli hale geliyor. Dolayısıyla, bu tür olayların tekrar yaşanmaması için eğitim ve farkındalık kampanyalarının artırılması gerektiği konusunda uzlaşı sağlanması gerekiyor. Şenlik ateşi, sadece bir ateş değil, aynı zamanda toplumsal bir yarayı da ortaya çıkarmış oldu.