İstanbul, 2023'ün sonbaharında tekrar uluslararası barışın merkezi haline geldi. 14-15 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilen 2. Barış Zirvesi, dünya genelinden diplomatlar, siyasiler ve akademisyenlerin katılımıyla dikkatleri üzerine çekti. Zirvedeki en önemli tartışma konularından biri, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD eski Başkanı Donald Trump’ın liderlik stratejileri ile bu iki gücün dünya sahnesinde oluşturduğu etkiydi. Ülkelerin üst düzey temsilcileri arasında yapılan görüşmelerde, uluslararası barış ve güvenliği sağlamada karşılaşılabilecek zorluklar ele alındı.
İstanbul'daki zirve, Putin ve Trump arasındaki ilişkilerin evrimini gözler önüne serdi. Her iki lider de, kendi ülkelerinin çıkarlarını gözetirken, aynı zamanda stratejik bir hamle yaparak uluslararası arenada daha etkin olmanın yollarını arıyor. Diplomatik kaynaklar, Putin’in Trump ile olan ilişkisini, her iki ülkenin de nükleer silahlanma ve askeri stratejilerini yeniden gözden geçirmesi adına bir fırsat olarak değerlendirdiğini ifade etti. Zirvede, eski ABD Başkanı'nın, Putin ile olan geçmişteki anlaşmalarının güncellenmesi gerektiği konusunda ısrarcı olduğu belirtildi. Bu durum, dünya barışını sağlamak adına atılacak adımları etkileyebilir.
Zirvede yapılan tartışmalar sonucunda, barışa giden yolda karşılaşılan zorluklar ve bu zorlukların üstesinden gelmenin yolları ele alındı. Başta Suriye, Ukrayna ve Orta Doğu olmak üzere pek çok bölgesel tartışma konusu, zirvenin temel gündem maddelerinden biriydi. Uzmanlar, bu tür zirvelerin, global işbirliklerini artırabileceğini ve savaş yerine diplomasi yolunun tercih edilmesini sağlayabileceğini vurguladı. Ayrıca, İstanbul'daki 2. Barış Zirvesi, dünyadaki çatışmaların çözümünde daha kolektif bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiğini ortaya koydu. Zirve sonunda alınan kararların, önümüzdeki dönemde uluslararası ilişkilerin şekillenmesinde belirleyici olacağı öngörülmektedir.
Sonuç olarak, İstanbul'daki 2. Barış Zirvesi, global barış çabalarının güçlendirilmesi açısından hayati bir fırsat sundu. Putin ve Trump arasındaki ilişkilerin, uluslararası barış politikaları üzerinde yaratabileceği etki, zirvenin en dikkat çekici unsurlarından biri oldu. Uzmanlar, bu tür diplomatic platformların daha sık bir şekilde düzenlenmesi gerektiğini savunuyor ve dünya genelinde barışı tesis etme yolunda atılacak adımlar için umut verici bir zemin sunduğuna dikkat çekiyor. Sonuç olarak, 2023 Barış Zirvesi, sadece bir olay değil, aynı zamanda dünya üzerindeki çatışmaların sona erdirilmesine dair güçlü bir adım olarak tarih sahnesindeki yerini aldı.