Son dönemde gerçekleştirdiği önemli araştırmalarla adından sıkça söz ettiren genç bilim insanı Dr. Elif Yılmaz, trajik bir cinayet sonucu hayatını kaybetti. 28 yaşındaki Dr. Yılmaz'ın cesedi, İstanbul’un kenar mahallerinden birinde, terkedilmiş bir dairede bulunan bir bavulun içerisinde parçalanmış bir şekilde bulundu. Bu olay, yalnızca akademik çevrelerde değil, toplumun her kesiminde büyük bir şok etkisi yarattı. Ülkemizdeki birçok kişi, genç bilim insanının hayatına son veren bu korkunç cinayetin ardındaki gizemi merak ediyor.
Dr. Elif Yılmaz, Boğaziçi Üniversitesi'nde biyomedikal mühendisliği alanında öğretim üyeliği yapıyordu. Geçtiğimiz hafta sonu ailesi ve arkadaşları, genç bilim insanının bir türlü ulaşamaması üzerine endişelenmeye başladı. Bunun üzerine, Yılmaz'ın yaşadığı apartmanın çevresinde yapılan ilk araştırmalarda, genç kadının kaybolduğu dönemde en son görüldüğü yer tespit edildi. Pazar günü, bir gün boyunca kayıplara karışan genç bilim insanının cesedinin bulunduğu bavul, önceki gün çevrede bazı vatandaşlar tarafından bir çöplükte keşfedildi. Olay yerine gelen polis ekipleri, hemen incelemelere başladı.
Çevrede detaylı bir araştırma yapan dedektifler, bavulun içinde genç kadına ait kimlik kartı ve birkaç kişisel eşyaların bulunduğunu tespit etti. İlk belirlemelere göre, bilinçli bir şekilde cinayete kurban gittiği düşünülen Dr. Yılmaz’ın cesedinin parçalanmış olması, meselenin korkutucu boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi. Olayın arka planı, olaya tanıklık edenlere yapılan bilgilendirmelere ve hâlâ sırlı kalan detaylara göre şekilleniyor.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği, cinayetle ilgili geniş çaplı bir soruşturma başlattı. Polis, Dr. Yılmaz’a parçalı olarak ulaşan cesetlerdeki DNA ve diğer delilleri incelemek suretiyle olayı aydınlatmaya çalışıyor. Olay yerinde bulunan deliller, genç bilim insanının kimlerle irtibat halinde olduğunu ve hayatının son dönemlerinde neler yaşadığını ortaya koymayı amaçlıyor. Yetkililer, olayın ardında bir cinayet olsa bile daha derin bir bağlantının olup olmadığını araştırıyor. Dr. Yılmaz’ın akademik kariyerinde pek çok kişiyle çalıştığı ve çeşitli projelerde yer aldığı biliniyor. Bu projelerin bir kısmının, bazı çevreler tarafından kıskanılmış olabileceği düşünülüyor.
Olayın yaşandığı günden bu yana Dr. Yılmaz'ın arkadaşları ve ailesi, genç bilim insanının hayatına son veren kişilerin bir an önce yakalanması adına yetkililere çağrıda bulundu. Cinayet soruşturması, yalnızca bu olay ile ilgili değil, aynı zamanda genç bilim insanının çalıştığı çevrelerdeki potansiyel tehlikelere de ışık tutuyor. Elif’in iş arkadaşları, onun mesleki hayatında herhangi bir tehdit aldığını ya da düşmanlıkla karşılaştığını hatırlamadıklarını, ancak bu olay sonrasında durumun gözden geçirilmesi gerektiğine inanıyor.
Bahar aylarında olması gereken büyük bir biyoteknoloji konferansına hazırlanan Dr. Yılmaz, bu konferans ile ilgili yaptığı çalışmalarla takdir toplamıştı. Olayın ardında yatan sebep ve işin karanlık tarafında nelerin döndüğü ise merak edilen bir diğer konu. Akademik ve bilimsel kariyerinin yanı sıra, sosyal çevresiyle de iyi ilişkiler kuran genç bilim insanının katledişi, genç akademisyenlerin güvenliği konusunda şüpheler uyandırmakta. Ne yazık ki, toplumda her geçen gün artan baskı ve rekabetin, bilim dünyasında bile bu tür korkunç olayları beslediği gözlemleniyor.
Bir bilim insanının yaşamına son veren bu cinayet, hem toplumsal hem de bilimsel faktörleri sorguları gündeme getiriyor. Dr. Elif Yılmaz’ın ölümünün ardından, akademik çevreler tarafından hayata geçirilen bir 'güvende olma programı' arayışlarına başlanmış durumda. Yaşamlarını bilim dünyasına adayan genç bireylerin daha iyi koşullar altında çalışabilmesi, bu ve benzeri olayların bir daha yaşanmaması için hayati önem taşıyor.
Gelişmeleri biz de takip edeceğiz; Dr. Yılmaz’ın ailesinin, arkadaşlarının ve öğrencilerinin yaşadığı acı, büyük bir kayıp olarak hâlâ tazeliğini koruyor. Umarız, bu korkunç olayın failleri bir an önce yakalanarak adalete teslim edilir.