Sağlık alanında küresel bir otorite olan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Avrupa’da kızamık vaka sayısındaki endişe verici artışla ilgili uyarıda bulundu. 2024 yılı itibarıyla, Avrupa kıtasında 27 yıl sonra en yüksek kızamık vakası görülmesi bekleniyor. Bu durum, hem halk sağlığı açısından hem de aşılamanın öneminin vurgulanması bakımından oldukça çarpıcı bir gelişme. DSÖ, Avrupa'daki aşılanma oranlarının düşmesi, sağlık sistemlerindeki zayıflıklar ve toplumda yaygınlaşan yanlış bilgilere karşı halkı bilgilendirme gerekliliğinin altını çiziyor.
Kızamık, son derece bulaşıcı bir virüsle meydana gelen ve özellikle çocuklarda ciddi komplikasyonlara yol açabilen bir hastalıktır. Havadaki damlacıklar yoluyla kolayca yayılır ve bir enfekte kişiyle yalnızca birkaç dakika etkileşimde bulunmak, hastalığın bulaşmasına yeter. Kızamığın belirtileri genellikle yüksek ateş, öksürük, burun akıntısı ve gözlerde sulanma ile başlar; bu belirtiler genellikle kızamık döküntülerinin ortaya çıkmasından birkaç gün önce görülür. Daha ciddi durumlarda ise enfeksiyon, pnömoni, menenjit ve ensefalit gibi hayatı tehdit eden komplikasyonlara yol açabilir.
Bu hastalığın önlenmesi için en etkili yöntemlerden biri aşılamadır. Kızamık aşısı, 1960’lardan beri mevcut olup, dünya genelinde çocukların aşılanması için yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak son yıllarda bazı ülkelerde aşı karşıtlığı ve yanlış bilgilendirme nedeniyle aşılanma oranları düşüş göstermiştir. DSÖ, Avrupa’da en yüksek kızamık vaka sayısının görüleceği tahmininin arkasında yatan nedenler arasında aşılamadaki bu azalma ve toplum sağlığı politikalarındaki zaafiyetlerin bulunduğunu vurgulamaktadır.
Özellikle Doğu Avrupa ülkelerinde, kızamık vakalarının artışı dikkat çekici bir hale gelmiştir. 2024 yılı için yapılan tahminler, bazı ülkelerde vaka sayısının 1990'lardan bu yana en yüksek seviyeye ulaşabileceğini göstermektedir. Bu durumda, yerel sağlık otoriteleri ve bireylerin aşılamayı artırma konusunda aktif rol almaları kritik öneme sahip. Aşı oranlarının artırılması, toplum bağışıklığını güçlendirecek ve virüsün yayılmasını kontrol altına alacaktır.
DSÖ, ülkelerin hükümetlerine ve sağlık yöneticilerine, aşılama programlarını güçlendirme ve halkı bilgilendirme çağrısında bulundu. Kızamıkla ilgili olarak toplumda var olan yanlış bilgilerin ortadan kaldırılması amacıyla çeşitli kampanyalar düzenlenmesi gerektiği belirtiliyor. Ayrıca, düzenli aşı takip programları ile toplumun aşılanma durumunun izlenmesi, olası salgınların önlenmesinde önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Açıkladıkları istatistiklerle birlikte, DSÖ, tüm üyelerin bu konuya dair önlem almasını ve birlikte hareket etmesini talep ediyor.
Sonuç olarak, Avrupa’da 2024’te kızamık vakaları için beklenen artış, sağlık alanında ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Aşılamanın artırılması ve halkın bilinçlendirilmesi, bu tehlikenin bertaraf edilmesi için hayati öneme sahip. Tüm bireylerin, toplum sağlığını korumak adına aşılarını yaptırması ve aşılanmanın önemini kavraması gerekmektedir. Aksi takdirde, özlenen sağlıklı günlere ulaşmak bugünkü şekilde mümkün görünmüyor.