Bingöl, 24 Ekim 2023 tarihinde saat 14:03 sularında 3,9 büyüklüğünde bir deprem ile sarsıldı. Depremin merkez üssü, Bingöl merkeze bağlı Yedisu ilçesi olarak kaydedildi. Bu beklenmedik sarsıntı, hem bölge halkında hem de çevre illerde ciddi bir panik oluşturdu. Dört farklı enlemde hissedilen deprem, derinlik olarak 8,5 kilometre kayıtlara geçti. Geçmişte sıkça sarsıntılara maruz kalan Bingöl için bu olay, yeniden bir doğal felaket deneyimi yaşandı anlamına geliyor. Uzmanlar, depremin ardından meydana gelebilecek artçı sarsıntılara karşı uyarılarda bulunurken, bölge sakinlerine dikkatli olmaları tavsiyesinde bulundu.
Bingöl, Türkiye'nin iç kesimlerinde yer alan ve birçok sismik aktivitenin gözlemlendiği bir bölge olarak dikkat çekmektedir. Geçmişte de benzer büyüklükteki depremler, sağladığı uyarıyla vatandaşlardan dikkat çekmeyi başarmıştır. Son deprem, halk arasında deprem olasılığının her zaman yüksek olduğu konusunu yeniden gündeme taşıdı. 2010 yılında Bingöl'de meydana gelen 6.0 büyüklüğündeki deprem, bölge halkını uzun süre etkisi altında bırakmıştı. O günden bu yana yapılan bilimsel çalışmalar ve sismik izleme sistemleri sayesinde, olası depremlere karşı hazırlıklı olunması gerektiği vurgulanıyor. Uzmanlar, yapısal kayıpların en aza indirilmesi için binaların depreme dayanıklılığı noktasında dikkatli olunması gerektiğini belirtiyorlar. Özellikle deprem sonrası yapılması gerekenlerin başında evlerde hasar tespiti, güvenli alanlara gitme ve acil durum planlarının uygulanması geliyor.
Birçok vatandaş, deprem anında yaşadığı korku ve endişeyi uzun süre atlatamazken, bu durum psikolojik etkileri de beraberinde getiriyor. Depremden sonra, özellikle çocukların ruh sağlıklarının korunması adına psikolojik destek programları oluşturulması gerektiğinin üzerinde duruluyor. Uzmanlara göre, deprem sonrası stres bozukluğu, halk arasında yaygınlaşabilir. Toplum içinde sarsıntının yarattığı korkunun üstesinden gelebilmek için dayanışma ve sosyal destek mekanizmalarının devreye sokulması önem arz ediyor. Deprem gibi doğal olaylar, insan ilişkilerini güçlendiren bir etken olarak da düşünülebilir. İnsanlar, birbirlerine destek olma, yardımlaşma yoluna giderek hem fiziksel hem de psikolojik açıdan daha güçlü duruma gelebilirler.
Ülkemizde yaşanan doğal felaketler, felaket sonrası yapılacak hazırlıklar konusunda herkesi düşündürmelidir. Bingöl’de meydana gelen 3,9 büyüklüğündeki deprem, sadece bir uyarı niteliği taşımamakta, aynı zamanda yapı ve altyapı standartlarının denetlenmesi için bir fırsat sunmaktadır. Uzmanların önerisi doğrultusunda, depreme dayanaklı binaların inşa edilmesi ve mevcut yapıların gözden geçirilmesi gerektiği vurgulanıyor. Toplum olarak bu tür olaylara hazırlıklı olmak, gelecekteki sıkıntıların önüne geçmesi açsından oldukça önemli bir husus. Bingöl’de meydana gelen bu sarsıntı, halkın genel güvenlik algısını etkilemekte ve aynı zamanda afet yönetimi ve kriz planlaması konularında yapılması gereken çalışmaların hız kazanmasını gerektirmektedir.
Sonuç olarak, Bingöl'de 3,9 büyüklüğünde meydana gelen deprem, sadece fiziksel güvenliğimizin değil, aynı zamanda psikolojik sağlığımızın da ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bu tür olaylar yaşandığında, toplum olarak dayanışma ve yardımlaşmayı ön planda tutarak, olası zararları en aza indirmek ve sağlıklı bir yaşam alanı oluşturmak adına gerekli adımları atmalıyız. Bingöl’dekilerin faydalı bilgi ve kaynakları paylaşarak, deprem gibi doğal felaketlerde dayanışma içinde hareket etmesi, gelecekte karşılaşılabilecek benzer durumlarla daha güçlü bir şekilde başa çıkmamızı sağlayacak.