Ardahan'ın doğal güzellikleri ve tarihi mekanlarıyla bilinen sokakları, geçtiğimiz günlerde aniden bastıran sağanak yağmur nedeniyle sel felaketiyle karşı karşıya kaldı. İlgili meteoroloji raporlarının öngörüsüzlüğü ve ani hava değişiklikleri, şehirde yaşamı durma noktasına getirdi. Özellikle kentin en yoğun noktalarında meydana gelen su baskınları, hem araç trafiği hem de yaya ulaşımı üzerinde ciddi sıkıntılara yol açtı. Bölgede vatandaşlar, ani gelişen bu durumla başa çıkmaya çalışırken, yetkililer de acil önlemler almak için harekete geçti.
Ardahan, sabah saatlerinde etkili olan sağanak yağmurla birlikte kısa sürede kabus gibi bir manzaraya büründü. Yer yer metrekareye 50 mm’ye varan yağış düşerken, bunun etkisiyle dere yatakları ve derin çukurlar hızla suyla doldu. Grup halinde dalgalar gibi yükselen sel suları, yollarda büyük bir göl manzarası oluşturdu. Araçlar mahsur kalırken, vatandaşlar da hem yürümekte hem de panik halinde toplanmakta güçlük çekti. Sokaklar adeta bir nehir gibi akmaya başladı. Daha önce böyle bir durumla karşılaşmayan pek çok kişi, paniğe kapılarak güvenli bölgelere kaçmaya çalıştı.
Ardahan Valiliği, yaşanan sel felaketiyle ilgili olarak acil durum ilan ettiklerini açıkladı. Ekipler, özellikle mahsur kalan vatandaşları kurtarmak ve hasar tespit çalışmaları yapmak için derhal harekete geçti. Ardahan Belediyesi, sel sularının tahliyesi için gerekli durumu hızlıca değerlendirdi. Yerel haber merkezlerine yapılan açıklamalarda, “Can ve mal güvenliğini sağlamak için tüm imkanlarımızı seferber ettik.” denildi. Ayrıca, yağış sonrası ortaya çıkan hasar konusunda vatandaşlardan gelen taleplerin de hızlı bir şekilde karşılanacağı bildirildi.
Yaşanan bu olayı en başından itibaren takip eden meteoroloji uzmanları, Ardahan'da ani yağışların özellikle yaz mevsiminde ve sonbahar aylarında sıkça görüldüğünü belirtiyor. Ancak bu tür bir sel felaketinin bu kadar büyük çapta yaşanması, iklim değişiklikleri ve doğal afetler konusunda daha fazla tedbir alınması gerektiği düşüncesini pekiştiriyor. Uzmanlar, "Böyle durumlarla karşılaşmamak için altyapı yatırımları ve doğa düzenlemesi şart." söyleminde bulundu.
Ardahan halkı, yaşanan bu dramatik olay üzerinden bir süre toparlanmaya çalışırken, birçok iş yeri su baskınları nedeniyle kapanmak zorunda kaldı. İş sahipleri, sadece maddi kayıplar ve mal zararlarıyla değil, aynı zamanda psikolojik etkilerle de baş başa kaldı. Bu durum, insanların yaşam standartlarını ve güvenliklerini de tehdit ediyor. Sel felaketinin ardından söylenen sözler arasında, “Böyle bir şeyle daha önce karşılaşmamıştık.” vurgusu öne çıkarken, gerekli önlemlerin alınmaması halinde gelecekte de benzer felaketlerin yaşanabileceği uyarısı yapıldı. Ardahan genelinde yaşamın normale dönmesi için hem halk hem de devlet daireleri üzerlerine düşeni yerine getirmeye çalışıyor.
Sonuç olarak, Ardahan'daki sel felaketi, sadece yerel bir sorun olmanın ötesine geçti. Bu olay, aynı zamanda iklim değişikliği ve altyapı eksiklikleri konusunda daha geniş kitleleri etkileyen bir dert haline geldi. Yetkililerin ve uzmanların önümüzdeki günlerde yapacakları çalışmalar, bölgedeki halk için büyük önem taşırken, Türkiye genelindeki diğer şehirler için de ders niteliği taşıyabilir. İnşallah Ardahan’da yaşanan bu felaket, gelecekte benzer olayların yaşanmaması için bir dönüm noktası olur.