Bu yaz, İstanbul'da marjinal sıcaklık artışları nedeniyle hava koşulları, birçok İstanbullunun alışkanlıklarını değiştirdi. Özellikle son günlerde, Afrika'dan gelen sıcak hava dalgaları, metropolün havasını tükenmez bir semaver gibi ısıtmakta. Meteorolojik verilere göre, şehirde sıcaklıklar birçok bölgedeki mevsim normallerinin üzerinde seyrederken, endişeleri de artırmaya başladı. Peki, bu sıcak hava dalgasının İstanbul üzerindeki etkileri ne kadar sürecek? Ve bu duruma karşı nasıl önlemler alınabilir?
Türkiye'nin en büyük şehri İstanbul, bu yaz tarihin en sıcak günlerinden birine ev sahipliği yapıyor. Kenya ve Somali üzerinden gelen sıcak hava akımları, İstanbul'u etkisi altına alarak adeta bir sauna ortamı yaratmış durumda. Özellikle Temmuz ayı, sıcaklıkların 35 derecenin üzerine çıkarak rekor seviyelere ulaşmasıyla dikkat çekiyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, sıcaklıkların bu hafta 40 dereceye kadar yükselmesini bekliyor. Uzmanlar, bu tür aşırı sıcak havaların iklim değişikliği ile daha sık hale geleceğine dikkat çekiyor.
Bu yılın sıcaklıklarının sadece İstanbul'la kalmayıp, bütün Türkiye genelinde etkili olması bekleniyor. Türkiye'nin diğer şehirlerinde de benzer havalar hissedilmeye başlandığı için, halk arasında "Kıyamet Sıcakları" ifadesi yaygın olarak kullanılmaya başlandı. Bu noktada şehirlerin alması gereken yeni önlemler ve bireylerin dikkat etmesi gereken konular gündeme geliyor. İnsan sağlığı açısından risk seviyeleri, sıcaklığın artışı ile birlikte telafisi zor sorunları beraberinde getiriyor.
İstanbulluların sıcak havalarda rahat etmeleri için bazı önlemler almaları şart. Uzmanlar, dışarıda geçirilen zamanı minimumda tutmanın ve bol sıvı almanın önemini vurguluyor. Bunun yanı sıra, yürüyüş ya da egzersiz gibi fiziksel aktivitelerin, güneşin en etkili olduğu saatlerde yapılmaması gerektiği öneriliyor. Şehirde bulunan park ve göletler, sıcak havalarda serinlemek adına tercih edilen mekanlar arasında yer alıyor. Fakat bu tür alanlara gidenlerin de sıkı şekilde önlem alması, güneşten koruyucu kremler kullanması ve rahat giysiler tercih etmesi önem arz ediyor.
Ayrıca, doğal kaynak suyu ve meyve suyu gibi sıvıların tüketimi artırılmalı. Herkesin evinde yeterli miktarda içme suyu bulundurması ve suyun düzenli olarak içilmesi gerekiyor. Sıcaktan etkilenen gruplar arasında yaşlılar, çocuklar ve kronik hastalığı bulunan bireyler öne çıkıyor. Dolayısıyla, yakınlarımızda yer alan bu bireylerin de nasıl bir dikkatle koruma altına alınabileceği düşünülebilir.
Sonuç olarak, Afrika sıcaklarına karşı İstanbul'da alınacak önlemler ve yapılacak uyarılar, bu yaz boyunca yaşanacakları büyük ölçüde etkileyecek. Havanın ısınmasıyla birlikte insanların sağlığını korumak her zamankinden daha önemli hale geliyor. Bütün bunlar ışığında, yalnızca bireysel tedbirler değil, belediyelerin ve diğer idari birimlerin de acil eylem planları geliştirerek toplumu bilgilendirmesi gerekiyor. Yazın bunaltıcı sıcakları altında sosyal yaşamın bir şekilde sürdürülebilir olması ise herkesin iş birliğine dayanıyor.